| Dün
																					sevgili dostlarıma bir ileti atmıştım. Kaz Dağları İle ilgili. Çanakkale Savaşı'nın Kurtuluş
																					Savaşı'mızın başlangıcı olduğunu hemen herkes bilir.Kaz Dağlarında katliamın asıl
																						nedeni GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ten intikam alma operasyonudur..
 Bu sapık düşünceli emperyalizmin
																						uşaklarının gözünü kan bürümüş. Atatürk'ü güya küçücük akıllarınca yok etmek
																						için çalışmaktadırlar.Ama Gazi Mustafa Kemal Atatürk
																							dünya var oldukça yaşayacaktır.
 SEYİT ONBAŞILAR, Ve onun şehit
																								arkadaşları 'Birilerine kiralasın, peşkeş çeksin diye bu toplaraklar
																								için savaşmadı'
 Unutul masın ki;
																									"Çanakkale’de o zamanın düşmanlarına geçit vermeyen kahramanlardan
																									Seyit Onbaşı.Unutulmasın ki; "Çanakkale’de o zamanın düşmanlarına geçit vermeyen kahramanlardan Seyit Onbaşı. Yaşamı Kaz Dağları'nda sürdü. Yaptığı odun kömürünü satıyordu. O ve niceleri, bugünün yönetenleri oraları birilerine kiralasın, peşkeş çeksin diye bu topraklar için savaşmadı. Bugün, bu mücadele ruhunu yaşatmak önemlidir; bağımsızlığımızı kutlayarak, geçmişten ders alıp, onlayn poz qazan gibi eğlenceli unsurlar ve casino oyunlarıyla keyifli deneyimlerle bir araya gelebiliriz.
 Kurtuluş Savava'şı sonunda Osmanlı
																						İmparatorluğu yıkıldı. Bu gün yeniden Osmanmlıcılık hortlak gibi karşımıza
																						dikildi. Bu yüzden Mustafa Kemal Atatürk'ten intikam mı alınıyor.. Diye
																						sorası geliyor insanın., 
 VI.
																					Vahdettin: Osmanlının son padişahıdır. Vatanın kurtuluşu sırasında arkasına
																					dahi bakmadan İngilizlere sığınmış ve bir İngiliz zırhlısı (Malaya) ile
																					gizlice İstanbul’dan kaçmıştır. San Remo'da ölmüştür. MUSTAFA KEMÂL ATATÜRK, TÜRK
																							VATANINI VE TÜRK HALKINI SADECE DÜŞMANIN İŞGALİNDEN VE ÇİZMESİNDEN DEĞİL,
																							ÜLKESİNİ FALLA, HURAFEYLE, SAFSATAYLA İDARE EDEN OSMANLI PADİŞAHLARININ DA
																							ELLERİNDEN KURTARMIŞTIR. DELİSİ, AKILLISI, EVLAT, BABA,
																							KARDEŞ, ANNE, YEĞEN, AMCA, SADRAZAM HATTA TORUNLARINI ÖLDÜREREK VEYA
																							BOĞDURTARAK, ALTI ASIRDAN FAZLA HÜKÜM SÜREN, YAVUZ SULTAN SELİM'DEN SONRA
																							TANRI’NIN YERDEKİ GÖLGESİ OLAN OSMANLI PADİŞAHLARI İŞTE
																							BUNLARDI.  
																		 CAMİ, MEDRESE, KÖPRÜ YAPMAKTAN VE ŞARKI
																							BESTELEMEKTEN BAŞKA HİÇBİR ŞEY YAPMAYAN, YARATMAYAN, KEŞFETMEYEN, HER
																							TÜRLÜ YENİLİĞE KAPILARINI KAPAMIŞ OLAN OSMANLI İMPARATORLARI ÖZETLE
																							BUNLARDI. Şimdi gelelim
																				KISACA OSMANLI MİLLİYETÇİLİĞİNE 
 Bazı
																					ve özellikle de yerli tarihçiler, Türklerle Osmanlıları, Osmanlıyla Türkleri
																					karıştırırlar. Oysa
																					ne Osmanlıların ne Osman oğullarının ırk, dil, bayrak, kültür, adalet, hak
																					hukuk, siyaset hatta din olarak bile birbirleri ile soy olarak en yakın bir
																					bağlantıları olmadığı gibi, en ufak bir şekilde benzerlikleri de
																					yoktur. Şu
																					da bir gerçektir ki, Osmanlı İmparatorluğunun kurucusu Osman Bey değil
																					Ertuğrul’dur. Ancak Ertuğrul Bey’i çoğu tarihçi Osmanlı
																						İmparatorluğunun Kurucusu olarak kabullenmezler.  |